Siyasette Dijital Devrim: Dijital Diplomasi

 

Dijitalin pazarlama, reklam ve eğitim gibi pek çok alanda sahip olduğu gücün büyüklüğü tartışılmaz bir gerçek. Dijitalleşme trendinin tüm dünyayı etkisi altına aldığı bu dönemde siyasetteki  “dijital devrimden” bahsetmeden geçemiyoruz. Tarih boyunca, “hantal” ve “geleneksel” yapısı ile eleştirilen diplomasi günümüzde artık “dijital” kelimesi ile aynı cümlede kullanılabiliyor. Peki nedir bu dijital diplomasi, hangi liderler aktif olarak bundan yararlanıyor? Ülkeler arası diplomatik ilişkiler nasıl 140 karaktere sığdırılabiliyor? Yaşanan diplomatik krizleri, çekişmeleri ve eğlenceli örnekleri inceleyerek detaylı bakalım.

Dijital Diplomasi Nedir, Nasıl İşliyor?

En basit tanımıyla dijital diplomasi, gelişen teknolojinin ve internetin yardımıyla diplomatik ilişkilerin sanal platformlara taşınarak yeni yöntemlerle yürütülmesi olarak özetlenebilir. Diplomasi tarihinde olduğu gibi dijital diplomaside de devlet liderleri en etkili figürler olarak karşımıza çıkıyor. Eskiden dış politika ile ilgili bir açıklama devletin resmi basın kanallarından yapılırken, bu açıklamalar artık sosyal medya hesapları üzerinden de yapılabiliyor. Hatta liderler kişisel sosyal medya hesaplarından duyurularda bulunarak bu süreci hızlandırmış oluyor. Özellikle Twitter’da aktif olan liderler sosyal medya sayesinde diğer liderlerle de atışabiliyor. Bu durumun en belirgin örneklerine seçim kampanyaları zamanında sık rastlıyoruz. Çeşitli örneklere geçmeden önce Twitter’ı aktif olan liderler kimler, kaç takipçileri var bir göz atalım.

Twitter’da en çok takip edilen liderler kimler?

  • Barack Obama (98 Milyon)
  • Donald J. Trump (44.8 Milyon)
  • Papa Francis (15.7 Milyon)
  • İngiltere Kraliyet Ailesi (3.38 milyon)
  • Emmanuel Macron (2.5 milyon)
  • Netanyahu (1.23 milyon)
  • Vladimir Putin (814 bin)

Yukarıda görüldüğü gibi önemli siyasi figürlerin çoğunun bir milyonu aşkın takipçisi var. Bu hesaplardan yaptıkları siyasi paylaşımların yanı sıra özel hayatlarından da kesitler paylaşabiliyorlar. Hatta yukarıdaki isimler arasında en çok takipçisi olanın Barack Obama olması da onun bu şeffaf paylaşımlara diğer liderlerden daha çok yer vermesinden kaynaklanıyor. Örneğin eşi ile paylaştığı bu fotoğraf onun en çok retweet alan paylaşımlarından.

Liderlerin attıkları tweetler ülkeler arası diplomatik krizlere dönüşebilir mi?

Masum görünen 140 karakter çoğu zaman ülkeler arası ilişkilerin gerilmesine sebep olabiliyor. Herhangi bir liderin hesabından paylaşılan tek bir cümle bile günümüz diplomatik ilişkileri için çok daha büyük krizlere yol açabiliyor. Bu da diplomasinin artık dijitalin etkisinde olduğunu ve diplomatik ilişkilerin yönetiminde göz ardı edilmesi gerektiğinin önemini kanıtlıyor.

Geçtiğimiz Amerikan Başkanlık seçimlerinde iki güçlü aday olan Hillary Clinton ve Trump çekişmesinin twitter üzerinde de devam etmesi çoğu seçmenin tartışma programlarından çok Twitter’ı takip etmesine neden oldu. Trump’ın Clinton’ı Obama ile iş birliği yapmakla suçladığı bu tweete Hillary Clinton’ın cevabı gecikmedi: “Hesabını sil.”

Bir diğer örnek ise yine Trump’ın attığı bir tweetin Kuzey Kore tarafından savaş nedeni olarak algılanması. Geleneksel diplomaside hiç rastlamadığımız sebepler artık karşımıza yeni savaş nedenleri olarak çıkabiliyor. Bu örnek, sosyal medya üzerinden söylenen her şeyin iki kere düşünülmesini kanıtlar nitelikte. Trump tweetinde, “Kuzey Kore Dışişleri Bakanı’nın BM’de konuştuğunu duydum. Küçük Roket Adamın düşüncelerini yansıtırsa, daha fazla ortada olmayacaklar” diyerek Kuzey Kore’ye üstü kapalı da olsa bir gönderme yapmıştı.

Sonrasında ise, Kuzey Kore Dış İşleri Bakanı Ri, “ortada olmayacaklar” tabirini savaş ilanı olarak nitelemiş ve bu durumda ABD uçaklarını vurabileceklerini söylemişti.  Sonuç olarak, bir liderin kişisel twitter hesabından paylaştığı tek cümle bile günümüzde ülkeleri savaşa sürükleme riski taşıyor. İşte bu noktada dijital diplomaside liderin eğitim alması ya da danışmanları tarafından yönlendirilmesi daha sağlıklı diplomatik ilişkiler kurmalarını sağlıyor.

Diplomasiyi Eğlenceye Çeviren Paylaşımlar

Önceki örneklerde olduğu gibi sadece çekişmeler veya krizler değil aynı zamanda eğlenceli paylaşımlar da dijital diplomasinin içeriğini oluşturuyor. Obama döneminde ABD Başkan Yardımcılığı yapan Joe Biden attığı eğlenceli tweetle takipçilerini siyasetin gergin yüzünden uzaklaştırdı. Obama’nın 55. Yaş gününü kutladığı bu tweetinde dijital diplomasinin geleneksel diplomasiden en büyük farkını ortaya koyuyor: Şeffaflık!

Sonuç olarak dünya hızla her alanda dijitalin etkisine girerken siyasetin ve diplomasinin bundan etkilenmeyeceği düşünülemez. Yeni nesil diplomasinin şeffaflık, kolaylık ve ulaşılabilirliği artırmasının yanı sıra kriz potansiyeli taşıdığı da göz önünde bulundurulmalı.

 

KAYNAKLAR:

https://www.nytimes.com/2016/12/06/technology/top-tweets-politics-2016.html

https://tr.sputniknews.com/asya/201709271030332143-twitter-trump-savas-tweet-silmeyecek/