“Eğer bedeniniz varsa, bir atletsiniz.” Nike’ın farlılık gözetmeksizin herkesi dahil ettiği bu mottosu, en yeni inovasyonları için ilham kaynağı oldu. İnancı ne olursa olsun bütün kadınların rahatlıkla spor yapmalarını desteklemek ve tabuları yıkmak adına Nike Pro Hijab 1 Aralık’ta çevrimiçi olarak satışa sunuldu.
Tek katmandan oluşan, havadar, opak ve yumuşak kumaştan yapılmış bu başörtüsü; yüzü açık dar bir kayak maskesi gibi kişinin kafasını performans esnasında rahatsız etmeyecek şekilde tasarlanmış. Fonksiyonu ve yarattığı sosyal etkiyle TIME’ın “2017 yılının en iyi 25 buluşu” listesinde yerini aldı bile. Bu ürünü detaylı olarak görüntülemek için tıklayınız.
Nike Pro Hijab isimli sporcu başörtüsü “what will they say about you?” başlıklı video ile tanıtıldı. İngilizce altyazı ile izlemenizi tavsiye ederiz.
Nike daha önce de kampanyalarında başörtüsü takan kadın sporculara yer vermişti
Ücretsiz spor uygulaması olan Nike Training Club’ın 2016 kampanyasında günlük başörtüsüyle antreman yapan bir halterciye yer verilmişti.
Uygulamayı tanıtmak için yarattıkları bu içerik, aldığı olumlu geri bildirimlerle bir ürüne dönüştü. Nike test aşamasında halterci Amna Al Haddad, buz patencisi Zahra Lahri, koşucu Manal Rostom, boksör Zeina Nassar ve eskrimci Ibtihaj Muhammed‘in dahil olduğu çeşitli dallardan başarılı kadın sporcularla bir araya geldi.
Yeni bir kitleye hitap ediyorlar
Nike kuruluşundan beri sayısız sporcuya ve takıma sponsor oldu. Bunların arasında dini gereği başörtüsüyle spor yapan kadın sporcularda var. Bu yenilikle birlikte onların ihtiyaçları tamamen karşılanabilir olacak. Ancak buradaki incelik, ürünün bir temsil meselesi haline gelmiş olması. Dünyaca ünlü bir spor hazır giyim devinin bu hassas konuya çözüm arayışı, dünya genelinde takdir toplamış durumda.
Bu kadınlar için iyi bir şey anlamına mı geliyor? Muhtemelen
Spor endüstrisinde ikinci planda kalan kadın sporcuları güçlendiren ve etkinleştiren ürünler yaratmak adına yapılan bu son hamle, hiçbir ayrım gözetmeksizin tüm sporculara destek çıkmayı hedefleyen Nike’ın kuruluş misyonunun bir parçası. Ancak şunu da unutmamak gerekir ki bu ürünü satan, pazarlayan kar kaygısı güden uluslararası bir şirket.
Tüketici deneyimini arttırmaya yönelik pazarlama kampanyaları popülerliğini sürdürüyor. Bu tecrübeyi, medyada temsili kısıtlı olan bir kitle üzerinden pazarlamak, hali hazırdaki bazı engellerin aşılmasının hedeflendiğini gösteriyor. Nike’ın bu tutumunu müslüman toplumlarınca da beğeni topladı fakat müslüman kadın sporcuların bu ürünün pazarlamasında başrol olması ne dünya genelinde ne de spor sahalarında cinsiyetlerin eşit düzeye gelmesine faydalı olamayabilir. Halen Suudi Arabistan’da kız okullarında beden eğitimi dersi verilmiyor.
Ancak bu reklam pozitif bir gelişmeye işaret ediyor. İçeriğin olumlu geri bildirimle ihtiyaç olunan bir ürüne evrilebileceğini gösteriyor.