Ünlü olmak başarılı bir marka yaratmak için yeterli mi?

Kendi alanlarında üne kavuşmuş ve takdir gören önemli isimler, bu başarıyla yetinmeyip markalarını yaratmak isterlerse ne olur? Bu ünlülerin sadık hayran kitlesi tüketici konumuna geldiğinde bu sadakatlerini ne oranda sürdürüyor? Neden bazı ünlüler pazarlama ve marka yönetimi konusunda başarılı olurken bazıları için bu ticari girişimler birer kariyer hatası olarak kalıyor?

Yukarıdaki soruların cevabına ulaşmak çok kolay olmasa da ünlülerin günümüze kadar yaptıkları markalaşma girişimlerinde başarılı örneklerin yanında çok sayıda başarısız örneğe de rastlamak mümkün. Bu başarısız girişimler aslında şöhretin güçlü bir marka yaratmanın garantisini vermediğini gösteriyor. Başarılı ve başarısız örneklerin sebeplerini daha iyi anlamak için önce iyi bir marka nasıl yaratılır ona göz atalım. Sonrasında başarılı ve başarısız olmak üzere iki örnekle konuyu detaylı inceleyelim.

Günümüzde başarılı bir marka yaratmak için hangi yollar izlenmeli?

2016’da Forbes‘da yayımlanan bir makalede dijitalin önem kazandığı günümüzde başarılı ve istikrarlı bir marka yaratmak isteyenlere çeşitli öneriler veriliyor. Bu öneriler, ünlülerin markalaşma konusunda nasıl başarıya ulaştıkları ya da neden piyasadan silinip gittikleri hakkında fikir verebilir. İşte o öneriler…

1) Sosyal medyada marka elçileri oluşturun!

Sunulan önerilerin en başında sosyal medya kullanımı güçlendirmek ve sadık marka elçileri edinmek geliyor. Sosyal medyada marka elçileri topluluğu oluşturarak markaya olan bağlılığı ve sevgiyi yaymalarını, marka hakkında paylaşımlar yapmalarını marka bilincini oluşturmak için en önemli adımlardan biri olarak gösteriliyor.

2) Başkaları için değer yaratın, güvenilir olun!

Güven, 21.yüzyılın en önemli para birimi. Başarıya ulaşmak isteyen markalara, müşterileriyle arasındaki bağı güven yoluyla güçlendirmesi öneriliyor.

3) Müşterileriniz için duygusal çekicilik yaratın!

Müşterilerin markaya olan ilgisini ve devamlılığını artırmak için onlarla duygusal bağ kurmaları öneriliyor. Birçok satın alma eğiliminin insanın doğasından ve duygusal zekasından geldiği düşünülüyor. Müşterilere, bu ürünleri kullanarak hayallerine daha kolay ulaşacakları hissinin verilmesinin önemi vurgulanıyor.

4) İdeal müşterini tanımla ve onları hedefle!

Hedef kitle belirlerken yaş, meslek, ekonomik durum gibi demografik özelliklerin yanında potansiyel müşteri kitlesinin duyguları ve etik değerlerinin de göz önünde bulundurulması öneriliyor. Ayrıca, bu özellikler bilinirse hedef kitleye ulaştırılmak istenen mesajın daha kolay belirlenebileceği düşünülüyor.

Başarılı markalaşma süreci için çok daha geniş ve detaylı çalışmalar mevcut olmakla birlikte bu öneriler de şimdi inceleyeceğimiz ünlülerin yarattığı markalar için bir yol gösterici niteliğinde. Gelin şimdi başarılı olan ünlü isimler bu önerilerden yararlanmış mı, başarısız isimler bu adımları atladıkları için mi başarısız olmuş inceleyelim.

George Clooney, Sharapova, Beyonce, Angelina Jolie ve daha birçok ünlünün kendi markalarıyla yer aldıkları pazarlama dünyasında başarıya ulaşmış markaların sayısı oldukça fazla. Bu markaları tek tek incelemek mümkün değil ama günümüzde oldukça popüler olan ve satışlarında başarıya ulaşmış bir örneği ve sonrasında ise, markalaşma sürecinde tökezleyen ünlülerden birkaçını inceleyelim.

Kozmetik markalarının başarısıyla dikkat çeken yeni rakibi: Kylie Jenner Cosmetics

Güzel ve ünlü kadınların markalaşma konusunda en çok tercih ettikleri alanlardan biri olan kozmetik dünyası, Kylie Jenner tarafından yaratılan yeni rakibi Kylie Cosmetics’i konuşuyor. Eva Mendes, Salma Hayek, Victoria Beckham gibi isimlerin de içinde olduğu bu pazarda Jenner, kozmetik ürünlerinden sağladığı kazancıyla diğer ünlüler arasından sıyrılıyor. Cnbc’nin haberine göre Jenner Cosmetics sadece 18 ayda 420 milyon dolarlık kazancıyla kozmetik sektöründe oldukça önemli bir söz hakkına sahip. 2015 yılında çıkardığı likit rujların anında tükenmesiyle bu sektörde başarılı olacağının sinyallerini veren Jenner, ürünlerini çeşitlendirerek yoluna devam ediyor.

Peki Jenner’i bu başarıya kavuşturan sadece ünlü ve popüler olması mı yoksa yukarıda bahsedilen tavsiyelerden yararlanmış olması mı? Kozmetik sektöründe birçok ünlü ve güzel kadının markalarının olduğunu ve bu başarıyı yakalayamadığını düşünürsek, popülerlik kavramının bu başarıyı açıklamaya yetmiyor.

Forbes’un sunduğu ilk önerilerden olan aktif ve etkili sosyal medya kullanımı Kylie Jenner’in en iyi yaptığı işlerden! Özel hayatını göz önünde yaşamaktan çekinmeyen, moda ve makyaj konusundan sosyal medya hesaplarından takipçilerini çeşitli önerilerde bulunan Jenner, bu sayede çaba harcamadan kendi marka elçilerini yaratmış oluyor.

İkinci olarak, müşterilerine, Jenner ürünlerini kullanarak onlara kendine benzeme ve kendi sahip olduğu fiziksel özelliklere sahip olmayı vaat ediyor. Bu da Forbes’da bahsedilen “onlar için duygusal çekicilik yaratın” önerisine uyuyor. Ürünlerini onları hedeflerine ulaştıracak birer araç olarak göstererek bağlılık oluşturuyor.

Son olarak, belirlediği doğru hedef kitle sayesinde satışlarında sorun yaşamıyor. Müşterilerinin çoğu, kendi yaşında ve ona benzemek isteyen genç kızlardan oluşuyor. Jenner da bunu bildiği için ürünlerinde gençliğe ve keşfetme duygusuna göndermeler yapıyor.

Sonuç olarak, Jenner markasının yalnızca şöhret sayesinde değil, sıkı takip edilen sosyal medya paylaşımları, tv programları gibi çeşitli araçlarla desteklenerek başarı merdiveninin basamaklarını çıktığı görünüyor.

Jennifer Lopez’in kariyerindeki hayal kırıklığı: Sweetface

2001’de giyim sektörüne adım atarak müzik sektöründeki başarısını elde etmek isteyen Lopez, 2011’de Dailymail’e verdiği röportajda bu girişimin kariyerindeki en büyük pişmanlıklarından biri olduğunu kabul etti. Müzik dünyasında önemli bir hayran kitlesine sahip olan Lopez’in neden iyi bir markalaşma süreci yaşayamadığını inceleyelim.

· Ürünlerin acımasızca “yüksek fiyatlı ve kötü işçilikle yapılmış” denerek eleştirilmesine üzüldüğünü belirten Lopez, söz hakkına sahip olamadan üretimin yapıldığını öne sürüyor. Bu noktada, güvenilir olun önerisinin ne kadar önemli olduğu ortaya çıkıyor. Lopez’in adıyla piyasaya sürülecek bir ürünün tüm aşamalarında söz sahibi olması gerektiği vurgulanıyor.

· Röportajda, yeterli derecede yaratıcı yetkisinin olmadığını ve kendi tarzını markasına uygulayamadığını kabul eden Lopez, bu açıklamasıyla yukarıda bahsedilen adımlardan çoğuna uymadığını ve hedef kitlesini düşünmeden hareket ettiğini kanıtlamış oluyor.

Sonuç olarak, Jennifer Lopez gibi büyük bir ismin markalaşma konusunda tökezlemesi ve daha 20 yaşında olan Kylie Jenner’in güçlü bir kozmetik markası yaratması en başta yöneltilen sorulara cevap niteliğinde. Güçlü bir marka yaratmak şöhretin avantajları sayesinde değil, iyi kurulan stratejiler, takip edilen trendler ve etkili kullanılan pazarlama yöntemleri ile mümkün oluyor.

KAYNAKLAR:

https://www.forbes.com

https://www.cnbc.com

http://www.dailymail.co.uk

http://uk.businessinsider.com