Sosyal medya pazarlamasındaki en iyi dört yöntem

Artık herkesin en az bir sosyal medya hesabı var. Sosyal medya, yerel bir ürün veya hizmet satın almak isteyenler için ilk kaynak. Bu yüzden sosyal medya stratejileri şirketiniz için büyük önem taşıyor. Peki, sosyal medya kampanyanızın başarılı olup olmadığını nasıl öğrenebilirsiniz? Veya stratejilerinizde, müşterilerinizin görmekten pek hoşlanmadığı şeylerden ödün vermeden nasıl değişiklikler yapabilirsiniz? Bu soruların cevaplarını 2016’nın en iyi dört sosyal medya yöntemini analiz ederek bulabilirsiniz.

Sitenizde kaliteli trafik yaratmak için demografik verilerden yararlanın

Trafik ve kaliteli trafik arasında fark vardır. Sitenizi günde binlerce kişi ziyaret ediyor olabilir. Fakat eğer ziyaretçileriniz doğru bir yoldan içeriklerinizle etkileşime geçmiyorlarsa, bu aslında SEO sıralamanızı aşağıya çektikleri anlamına gelir. Söz konusu sosyal medya olduğunda, kaliteli trafik, birbirinden farklı takipçileri bir araya getirebilen web sitelerinin sahip olduğu bir özellik oluyor. Diğer bir deyişle, 6.000 farklı kişiden 6.000 farklı ziyaret, 60.000 kişilik küçük bir grubun ziyaretinden daha iyidir.

YouTube istatistikleri, birçok farklı ziyaretçinin siteyi ziyaret ettiğini gösteriyor. Bu durum, YouTube’un görsel ve işitsel olarak çekici videoların merkezi olmasından kaynaklanıyor. Ayrıca, YouTube, en popüler sosyal medya ağı çünkü oldukça geniş bir demografik tabana hitap ediyor. Twitter, Facebook ve diğer sosyal medya ağlarından farklı olarak YouTube, ziyaretçilere siteye ulaşmaları için herhangi bir yaş sınırı veya farklı kısıtlamalar getirmiyor. Herkes YouTube’da kendisine uygun bir içerik bulabilir. Dört yaşındaki bir çocuk ebeveyniyle birlikte çizgi film izleyebilir veya bir yetişkin teknolojik bir aletin nasıl kullanıldığına dair öğretici videolar izleyebilir.

Eğer web sitenizin kalitelik trafik almasını istiyorsanız siz de geniş bir demografik tabana hitap etmelisiniz. Bu, ideal bir izleyici kitlesine veya gruba sahip olamayacağınız anlamına gelmiyor. Tersine, olmalısınız da. En popüler YouTube videoları da spesifik bir grup insana ulaşmayı amaçlıyordu. Ancak sizin ideal ziyaretçileriniz sadece ulaştığınız kişiler olmayabilir. Çok çeşitli ve kaliteli içeriklere sahip olmasınız ki herkes ilgilendiği formatta içeriğe ulaşabilsin.

Sosyal yönlendirmeleri önemseyin

Sosyal yönlendirmeler, yani “word-of-mouth” dediğimiz şey, bir kullanıcı diğer bir kullanıcıyı söz konusu sosyal medya sitesine yönlendirdiğinde ortaya çıkar. Hiçbir web sitesi yüzlerce başvuruyla yayına başlamaz. Gerçek hayattaki arkadaşlıklar gibi zamanla inşa edilir. Sahip olduğunuz sosyal yönlendirmelerin avantajlarını kullanmalı ve içeriklerinize uygulamalısınız, bu şekilde daha çok kullanıcıya ulaşabilirsiniz. Hedef kitlenizin hangi içerikleri görmek istediğini ve hangi konuları daha çok önemsediğini bulmak için çevrimiçi anketler, bültenler ve e-mailler aracılığıyla onlarla konuşun.

Bunlara ek olarak, asıl kullanıcılarınızın hangi içeriklere karşılık verdiğini ölçümleyin. Eğer görselliğe önem veren çok sayıda kullanıcınız varsa Instagram ve Pinterest’te olduğu gibi fotoğraf ve videolara odaklanın. Eğer kullanıcılarınız okumaktan hoşlanıyorsa, Snapchat ve Twitter’daki gibi blog postlar ve başlıklı fotoğraf galerileri oluşturabilirsiniz.

Şunu unutmayın ki, söz konusu sosyal yönlendirmeler olduğunda numaralar yanıltıcı olabilir. Bir Share-a-Holic çalışması YouTube’un en popüler web sitesi olduğunu ortaya koyduğu gibi Google+ ve LinkedIn’in az sayıda sosyal yönlendirmesi olduğunu ortaya çıkardı. Fakat aynı zamanda Google+ ve LinkedIn kaliteli ziyaretçilere sahip. Araştırmacılar, kullanıcıların ilgilendiği konularda üç dakikanın üzerinde zaman geçirdiğini ortaya çıkardı. Bunun sebebi LinkedIn ve özellikle Google+’nın konuları ve dataları kategorileştirmede usta olmasından kaynaklanıyor. Bu şekilde farklı ilgi alanları olan kullanıcılar, istedikleri bilgilere kolayca ulaşabiliyorlar. Eğer içeriklerinizi benzerliklere göre kategorize ederseniz, sosyal medyada daha çok trafik kazanırsınız.

Gerçekçi ve uygun maliyetli olun

Eğer kaynaklarınız yetersizse harika gibi görünen bir sosyal medya stratejisini başlatmanın hiçbir anlamı yoktur. Birçok şirket sahibinin başı şundan dolayı belaya girer: Editörleri ve yazarları için fazla büyük bir içerik takvimi planlarlar, veya bunun sözünü verirler. Fakat gerçekçi olmak gerektiğinde yazarları haftalık 5-10 içerik oluşturabilecek durumdadır. Bu, mevcut her sosyal medya stratejisini denemek istediğiniz ve istekli yeni bir iş sahibi olduğunuzu kanıtlamak için size cazip gelir. Bunu yapmak yerine öncelikle bir sosyal medya planı yapın. Denemek için bir veya iki tane yeni sosyal medya stratejisi seçin veya eski yöntemlerden bazılarını geliştirerek sizin için uygun hale getirin. Çalışanlarınıza ve yatırımcılarınıza hangi kaynakları kullanabileceğinizi danışın. Bunlara ek olarak, amaçlarınızın ölçülebilir olduğundan emin olun. “Çevrimiçi kitap pazarlamasında lider olacağız” ölçülebilir bir amaç değildir çünkü önce “lider” olmanın ne olduğunu tanımlamanız veya bu süreçte hangi benchmarkları kullanacağınızı belirlemeniz gerekir. “Temmuz 2016’ya kadar, X sayıda posta ulaşacağız ve her hafta Y kategorisinde içerik üreteceğiz. Bu bizim Z sayıda kitap satmamızı sağlayacak” bu diğer cümleye göre daha iyi bir amaçtır.

Stratejilerinizi gerçekler üzerine konumlandırın

Kullanıcılarınızla konuşmak işletmenizi büyütmeye başlamanın en iyi yoludur. Fakat içerikleriniz hakkında asıl kullanıcılarınızdan duyacaklarınız onların düşüncelerine bağlı olacak. Siz ise sosyal medya stratejinizin düşüncelere değil gerçeklere uygun olduğundan emin olmalısınız. Ekibinizde, trendleri, içerik stratejilerini, finansal planlamaları ve diğer faktörleri takip eden pazarlama uzmanları olmalı. Bu kişilerden belli bir zaman aralığında raporlar teslim etmelerini isteyin ve buradan çıkan sonuçlara göre içeriklerinizi yeniden yaratın. Son olarak, pazarlama ekibinizin her bölüm için aynı eforu sarfettiğinden ve en iyi sosyal medya pazarlaması yöntemlerini kullandığından emin olun. Eğer ekibiniz finansal planlamayı çok iyi biliyor fakat içerik stratejisinde yetersiz kalıyorsa büyümenize yardımcı olacak bazı fırsatları kaçırabilirsiniz.

Kaynak: smallbiztrends.com