Sabreden derviş konferansa gelmiş!

Gazetelerde adından sıkça söz edildi; Amerikalı ünlü yazar, gazeteci ve sosyolog Malcolm Gladwell 11 Eylül 2009’da Turkcell Akademi’nin konuğu olarak İstanbul’daydı. Tıka basa dolu bir salonda gerçekleştirdiği konuşmasının başlığı “Inovasyonu yeniden keşfetmek”ti. Ancak Gladwell inovasyon konusunu çok aşan bir çerçevede “Başarıya yönelik insan davranışını” ele aldı, enine boyuna irdeledi ve günümüz iş dünyasına çok ciddi eleştiriler getirdi. Tipping Point, Blink ve Outliers adlı kitaplarıyla 4,5 milyondan fazla satan ve 2005 yılında Time dergisi tarafından dünyanın en etkili 100 kişisi arasında gösterilen Gladwell, tarihe geçen başarılı öykülerinin ardında dört temel dersin yattığına işaret etti. Bu derslerden ilki “Çaba göstermekle”, ikincisi “Başarısızlıkları ve yetersizlikleri telafi etmekle”, üçüncüsü “İşbirliği”yle, dördüncü ve sonuncusu ise “deneme”yle ilgili.

Malcolm Gladwell, söylemek istediklerini bir öykü üzerinden anlatmayı seven başarılı bir konuşmacı. Bu konuşmasında da mesajlarını İngiltere’den çıkıp Amlerika’da meşhur olan ünlü rock grubu Fleetwood Mac çevresinde ördüğü kurguyla aktardı. Yerimiz kısıtlı olduğu için Gladwell’in mesajlarını araya girmeden dört başlığın altında kısaca özetleyelim:

Ders 1- Çaba: Hiçbir başarının damdan düşer gibi ortaya çıkmayacağını bilmek gerekir. Fleetwodd Mac, 1967’de Londra’da kulüplerde çalışmaya başladıktan tam 10 yıl sonra en başarılı albümü Rumours’ı yaptı ve 19 milyon adetlik satışı yakalayıp ABD’de 31 hafta boyunca liste başı olarak kaldı. Herkes bunu ilk albümleri olarak bilir ama bu, grubun tam onbeşinci albümüydü. Yani 19 milyon adet satan bir albüm yapmadan önce tam 15 başarısız albüme imza atmışlardı. Psikoloji alanında yapılan çalışmalar, dünya çapında başarı elde etmiş insanların geldikleri konuma ulaşmaları için arkalarında en az 10 bin saatlik bir çalışma süresi bıraktıklarını gösteriyor. Bu süreyi kabaca 10 yıl olarak kabul edebiliriz. En ünlü 100 klasik müzik eserine bir bakın, hepsi en az 10 yıllık bir birikimle ortaya çıkmıştır. Buna “dahi” olarak kabul edilen insanlar da dahildir. Mozart’ın 9 yaşında ilk bestesini yaptığını söylerler, ama klasik kabul edilen ilk bestesini ancak 23 yaşında besteledi. Beatles, Hamburg’ta striptiz kulüplerinde yıllarca çaldıktan sonra 1964’te ABD’ye gitti. Bill Gates 21 yaşında ilk şirketini kurmadan önce lise yıllarından itibaren yakınlardaki Washington Üniversitesi’nde bulduğu bir bilgisayarda yıllarca programlama üzerinde çalıştı; üstelik boş bulduğu tek zaman dilimi olan sabaha karşı ikiyle altı arasında… Sonuç olarak göze çarpan her başarının ardında uzun ve istikrarlı bir çalışma dönemi vardır.

Ders 2- Telâfi etmek: Yapılan araştırmalar, öğrencilik yıllarında sporda veya derslerinde çok başarılı öğrencilerin, okul sonrasında çoğu zaman daha az başarılı olanların gerisinde kaldıklarını gösteriyor. Psikologlar, öğrenme için iki tür strateji olduğunu söylüyorlar. Birincisi güçlü yönlere odaklanan “Başarı stratejisi” diğeri ise zayıf yönlerle başa çıkmaya dayanan “Telafi stratejisi”. Örneğin yapılan bir başka araştırma Richard Branson (Virgin Grup) gibi bazı başarılı işadamlarının okul yıllarında disleksi (öğrenme bozukluğu) olduğunu gösteriyor. Bu tür insanlar eksik yönlerini telafi etmek için bazı yetenekler geliştiriyorlar ve aslında “Zorluklara rağmen” değil, “Zorluklar sayesinde” başarılı oluyorlar. Tabii kendilerini her açıdan destekleyecek bir aile ortamı bulmak kaydıyla. Örneğin bu tür insanlar okul hayatlarını sürdürebilmek için arkadaş çevresine ihtiyaç duyuyorlar ve liderlik, sorun çözme, iletişim ve delege etme gibi yeteneklerini çok geliştirebiliyorlar.

Ders 3- İşbirliği: Bazen ayrı ayrı pek de başarılı olmayan kişiler, bir araya geldiklerine dünya çapında bir başarı elde edebilirler. Fleetwood Mac’in kurucusu Mick Fleetwood ile grubun ünlü kadın vokali Stevie Nicks’in bir araya gelmesi gibi. Tarihte bunun pek çok örneği bulunuyor. Bunun için grup olarak çalışmaktan, başkalarıyla işbirliği yapmaktan, bir araya gelip bir şeyler üretmekten korkmamak gerekir.

Ders 4- Deneme: Dehalar iki şekilde ortaya çıkar. Birincisi gençlik yıllarından itibaren Picasso gibi iyi bir fikri olup bunu hayata geçirenler, ikincisi ise Paul Cézanne gibi deneyerek dehaya ulaşanlar. Picasso gençlik yıllarından itibaren adını duyuran bir ressamdı, oysa Cézanne’ın deneme yanılma süresi o kadar uzundu ki, 30 yıl boyunca denedi ve 50 yaşından sonra ünlü oldu. Ünlü yönetmen Alfred Hitchcock en iyi filmlerini 50-63 yaşları arasında çekti. Yine Fleetwood Mac’e dönecek olursak; bu grup da 1967-1977 yılları arasında 10 yıllık kulüp macerası ve 15 albüm boyunca her müzik türünü denedi ve sonunda aradığını buldu.

Malcolm Gladwell, başarıya giden yolun çabalamak, eksikliklerimizi tamamlamak, işbirliği yapmak ve yılmadan denemekten geçtiğini söylüyor. Türkçede bunların toplamına “azim ve sabır” diyebiliriz. ABD’de Silikon Vadisi’nde enerji işine yatırım yapan bir risk sermayesi şirketinin yöneticisine, yatırımlarının sonucunu ne kadar zamanda almak istediğini soran Gladwell, “üç yıl” cevabı aldığını söylüyor ve hemen arkasından ekliyor: “Başarıya ulaşmak bir yana, üç yılda bir işte daha başarısız olup olmadığınızı bile anlamazsınız… İnternet ve bilgisayar sektörleri uzun zamandır insanları hızlı ve kısa sürede sonuç almaya koşullandırdı ama bu dönemin de artık sonu geldi. Çünkü yatırım yapılan her sektör bu özellikte değildir.”

Konferansta en fazla soru, günümüzde iş dünyasının ulaştığı hız ve beklentiler nedeniyle elbette “10 bin saat veya 10 yıl” meselesine geldi. Çünkü çoğunluğu gençlerden oluşan dinleyiciler, dünyanın geri kalanındaki birçok insan gibi 10 bin saat bekleyemeyecek kadar sabırsızdılar. Bu sorular birbiri ardına gelirken, Bilgi Üniversitesi’nde gazetecilik üzerine çalıştığımız öğrencilerimiz aklıma geldi. Her yıl dördüncü sınıfa gelmiş öğrencilere “Gazeteci olmak isteyen var mı?” diye sorduğumuzda, “Olurum, ama muhabir olmak istemem” diye bir yanıt gelir. “Peki ne olmak istersin?” deyince gelen “Yayın yönetmeni” türü yanıtlar hayli fazla olur. Biz de bir yıl boyunca onlara, gazetecilikte en önemli kişinin muhabir olduğunu, insanların başarılı olması ve seçtiği kariyerde yükselebilmesi için çok çalışması gerektiğini anlatmaya çalışırız.

Gladwell’in tespitleri aslında bize çok yabancı değil. Yalnızca dilimizdeki sabırla, azimle, birliktelikle ilgili sözleri hatırlamamız ve çevremizdekilere hatırlatmamız gerekiyor.