Nörobilim mobil kullanıcılarla etkileşime nasıl yardımcı olabilir?

Duygular, hedeflediğiniz kitleye ulaşmaya çalışırken çok güçlü bir kaynak olup hafızanın insan davranışını etkileme biçimiyle ilişkilendirilerek artırabilir. Peki tüm bunlar, mobil kullanıcılar için nasıl geçerli olabilir? Sürekli artan mobil kitleye etki yaratmak kolay değildir, ancak hafıza ile birlikte duygu, marka ve kullanıcı arasındaki daha anlamlı bir ilişkiye katkıda bulunabilir. Neuro-Insight’ın CEO’su Heather Andrew, başarılı bir bağlantıyı sağlayan şeyin doğru bir şekilde anlaşılması koşuluyla, nevronizmin mobil seyirciye yönelik pazarlama çabalarını artırabileceği konusunda Integrated Live’a röportaj verdi. Andrew bu röportajda “İnsanlar akıllı telefonlarına daha fazla bağlandığı sürece pazarlama, bir marka ve tüketici arasında güven inşa etmek için ayarlanmalıdır ve nörobilim bu yolculukta yardımcı olabilir” diyerek nörobilimin önemine dikkat çekmiştir.

Mobil dünyada beyinleri harekete geçirmek için 5 yol

Marka, oluşturma ile değil tetikleme ile ilgilidir

İnsanlar cep telefonlarıyla benzersiz bir bağlantı kurarak onları güçlü tetikleyici cihazlar haline getiriyorlar. Bununla birlikte artık, bir markanın bir tüketiciye ulaşması çok da kolay değil, ancak gelecekteki satın alma kararlarını etkileyebilecek bir birlikteliği amaçlamak markalar için yararlı olabilir. Heather Andrew’un da belirttiği gibi, markalarımızdan aldığımız tüm bilgileri mağazamızda tutan bir “marka odası” var. Bunlar, logolarıyla bile anında etki yaratan popüler markalar olabilir. Beynimizde doğru odayı henüz kurmadığımız markalar için de yer var ve doğru tetikleyicileri kullanarak bu karanlık odaya ulaşmak aslında çok kolay. Reklam, bu odaları aydınlatmaya yardımcı olarak gelecekteki satın alım işlemlerini kolaylaştıracak bir bağlantı kurabilir. Duygunun bellekle birlikte kullanılması reklamların daha etkili olmasını sağlar, logonun markalaşmasını ve kullanıcı deneyimini etkiler.

capture_25

Bağırmak çare değil

Mobil cihazlarda başarılı bir marka mesajının çok fazla tanıtımı olması gerekmez, zira bu genellikle kullanıcılarda istenen etkiyi yaratmaz. Mobil cihazlar kişiseldir, bu da kullanıcıların doğru bir şekilde aldığı iletişimle talebin çoğalacağı anlamına gelir. Dolayısıyla, bir markanın bilgilendirici, alakalı ve çekici olması gerekir. Kullanıcıların dikkatini çekmek için logonun kullanımı bile ince ve anlamlı olmalıdır. Mobil izleyicin bir markaya güvenmesi ve o markada zamanını harcama süresi, markaya duyduğu güvenle eşdeğerdir ve bu güvenin oluşması için izleyicinin doğru bir mesaja ihtiyacı vardır.

Kişiselleştir

Markanın kullandığı mesaj, kullanıcıları ile alakalı olmadığı sürece kullanıcıya hitap edemez. Beyinlerimiz, mesajın kişisel bir deneyimle, tetikleyici oluşturma sürecini kolaylaştıran bir ilişki yaratır. Bir mesaj dinleyiciler için ne kadar uygun bir içeriğe sahipse kullanıcıların katılımı o kadar kolay olur. Örneğin, Heather Andrew, Samsung Galaxy S5 için oluşturulan bir reklamın şaşırtıcı derecede iyi çalışmasına rağmen, Samsung’un iPhone kullanıcılarını yanlış bir şekilde hedeflemeye çalıştığını söyledi. Samsung Galaxy S5’in reklamı, duyguları hafızaya depolamak ve bir izlenim bırakmak için insan davranışlarıyla bağlantı kurmaya çalışarak, iPhone kullanıcıları için ortak olan bir batarya sorununa değindi. Bu, yeni pazarlama kampanyalarının hedef kitleyi akıllarında tutarak mutlaka ele alması gereken ilginç bir durum.

Duygusal yoğunluğu sağlayın

Duygusal yoğunluk seviyesinin cep telefonlarındaki mesajlar arasındaki etkileşim seviyesini etkilediği gözlemlenmiştir. Bu, markaların hedef kitlelerine yaklaşmaya çalışırken niye daha alakalı, kişisel ve duygusal açıdan çekici mesajlar oluşturmaları gerektiğini anlamak için yararlı olabilecek bir bilgidir.

Fiziksel etkileşimi kontrol et

Mesajları kullanıcılara gönderirken sadece duygusal değil fiziksel etkileşimi de önemlidir. Neuro-Insight’a göre, etkileşimin en üst düzeyde olduğu reklamlar, diğer reklamlardan %10 daha fazla etkileşim aldı. Fiziksel etkileşim alakalı bir mesajla birleştirilebilirse, izleyicinin etkileşime katılması daha kolay olur.

“Marka Odası” sunma zamanı

Markanın odağını insanların kafalarına “yerleştirmek” kolay değil, aynı zamanda pazarlama kampanyanızı hazırlarken dikkate alınması gereken ilginç bir süreçtir. Nörobilim uzmanı olmak zorunda değiliz, duygunun ve hafızanın, kullanıcıların mobil bir mesaja tepkilerini verdikleri tepkiyi nasıl arttırdığını biliyoruz.

Her şey ilgi ve uygunlukla alakalıdır bu yüzden bir tüketici gibi düşünmek her zaman faydalıdır. Bir pazarlama mesajına dikkat etmenize ne neden olurdu?

Kaynak: searchenginewatch.com