Mavi Okyanus Stratejisi; Marka değil pazar yaratın…

W. Chan Kim ile Renee Mauborgne adlı iki profesör tarafından adı koyulan Mavi Okyanus Stratejisi, şirketleri mevcut pazardan pay almak yerine, kendileri için rekabet edilemez bir pazar boşluğu yaratmaya yöneltiyor. Yani büyüyebilmek için artık bir marka değil, bir pazar yaratmak gerekiyor. Bunun yolu da somut pazar verilerine dayalı analizlerden ve yüksek dozda yaratıcılıktan geçiyor…

17 Ekim 2005 – Belki duymuşsunuzdur, şu aralar artık dünyada şirketler kendi “mavi okyanuslarını” bulmak için var gücüyle çabalıyor. Amaç, “kırmızı sular”dan “mavi okyanuslar”a kaçabilmek. Hani şu eski reklam sloganındaki, “kızgın kumlardan serin sulara atlamak gibi bir şey” peşinde herkes…

Uzun zaman önce değil, 2004’ün sonlarına doğru Harvard Business School yayınları arasında çıkan ve W. Chan Kim ile Renee Mauborgne adındaki iki profesör tarafından kaleme alınan Blue Ocean Strategy – How to Create Uncontested Market Space and Make the Competition Irrelevant başlıklı kitap, pazarlamada bir çağın kapanıp yeni bir çağın açıldığını, yeni çağın da “mavi okyanus çağı” olduğunu haber veriyordu. Aslında kitabın adı bile bunun ne demek olduğunu kısaca anlatıyor: “Mavi Okyanus Stratejisi – Nasıl Rekabet Edilemez Bir Pazar Yaratırsınız ve Rekabeti Anlamsızlaştırırsınız”

Kim ve Mauborgne Geçtiğimiz 25 yıllık dönemi “Kırmızı Okyanus Stratejileri” dönemi olarak nitelendiriyor. Çevremizdeki pazarı tam olarak kavramaktan ve belirlemekten uzak olduğumuz, rakiplerle göğüs göğüse mücadeleye girdiğimiz, çok küçük pazar payları için rekabet ettiğimiz, rakiplerin müşterilerini çalmak için ölesiye fiyat düşürdüğümüz, maliyetleri aşağı çekmeye çalıştığımız bir dönem olarak tarif ediyorlar “Kırmızı Okyanus” dönemini. Okyanusun “Kırmızı” olmasının nedeni ise açık; savaşta çok kan akıyor, sular kıpkırmızı kesiliyor…


Peki “Mavi okyanus” neresi? Kim ve Mauborgne, mavi okyanusu kendi yarattığımız, başkalarının bizimle rekabet edemediği, rekabet etmeyi anlamsız hale getirdiğimiz yer olarak tanımlıyorlar. Peki bu yere nasıl gidilecek?

Kim ve Mauborgne kendi mavi okyanusunu bulan şirketlerin yaptıklarını inceleyerek bu sorunun yanıtını veriyorlar. Bunların en ünlülerinden biri Starbucks… Son zamanların en gözde kahvehane zinciri Starbucks, Nestle, Jacobs, Maxwell gibi rakiplerin pazarında onlarla kıran kırana rekabet etmek, “meydan okuyan marka” olmak yerine, kendi markasını değil, onun da önüne geçerek kendi pazarını yaratan şirketlerin başında geliyor. Starbucks, “Benim kahvem daha iyidir, daha güzel kavrulmuştur” demek yerine insanları içine çeken bir atmosfer yaratıyor ve böylece başkalarının gelip kendisiyle rekabet edemeyeceği bir pazara sahip oluyor. Starbuks, Body Shop, Kanadalı Soleil Sirki, Avustralyalı Casella Şarapları gibi firmaların ne yaptıklarını inceleyen Kim ve Mauborgne bunun klasik anlamda “strateji geliştirmek” olmadığının, daha çok “Sağlam ve somut pazar verilerine, titiz ve dikkatli analizlere ve en önemlisi de çok yüksek dozda hayal gücüne dayanan bir yöntem” olduğunun altını çiziyorlar.

Mavi Okyanus Stratejisi 5 unsura dayanıyor:

1) Mevcut pazara dalmayın, kendinize rekabet edilemez bir pazar boşluğu yaratın.
2) Rekabet etmeyin rekabeti anlamsız hale getirin.
3) Mevcut talepten pay almaya çalışmayın, yeni talep yaratın ve onu yakalayın.
4) Değer/maliyet özverisi yapmak yerine değer maliyet özverisini kırın.
5) Şirketinizin işleyiş yapısını stratejik seçiminiz olan farklılaşma veya düşük maliyet. üzerine kurmak yerine tüm işleyişinizi farklılığı ve düşük maliyeti yakalamak üzerine kurun.