LinkedIn profilinizi kişisel marka web sitesi olarak kullanmak için 7 ipucu

LinkedIn’e göre, platformun dünya çapında 200’den fazla ülke ve bölgede 800 milyon üyesi var. Karar vericilerin, şirket yöneticilerinin, girişimcilerin ve işverenlerin belirli bir endüstri veya uzmanlık alanında bağlantı kurma, işbirliği yapma, işe alma ve düşünce liderliğini paylaşma evidir. Ancak, genellikle bir kişi  diğer bir kişi için arama yaptığında, LinkedIn profilinin bu arama sonuçlarındaki ilk çevrimiçi bağlantı veya bu sonuçların ilk sayfasındaki ilk beş bağlantı olarak göründüğünü biliyor muydunuz? Bu, LinkedIn profil sayfanızın, birinin kişisel markanız hakkında sahip olabileceği ilk ve son izlenim olabileceği anlamına gelir.

Halihazırda bir LinkedIn sayfanız olabilir, ancak bunu yalnızca bir profil resmi, başlık  ve iş deneyimi olan veya olmayan çevrimiçi özgeçmişiniz için bir yer tutucu olarak kullanıyor olabilirsiniz. Platformun sağladığı tüm özellikleri optimize etmiyorsanız ve markanızı öne çıkarmak için içeriğinizi güncellemiyorsanız, bu basit bağlantı markanızı riske atıyor olabilir.

Her gün, siz farkında olmadan bile, sizin bilginize, becerinize, eğitiminize ve uzmanlığınıza sahip kişileri arayan kişi ve şirketler için LinkedIn’deki aramalarda adınızın zaten göründüğünü unutmamalısınız. LinkedIn profesyoneller için bir platform olduğundan, kişisel ve profesyonel markanızı tanıtmak için platformu kullanmalısınız.

İşte kişisel markanızı geliştirmek için LinkedIn profil sayfanızı kendi kişisel marka web siteniz gibi kullanmaya başlamanın yedi yolu.

1. İçeriğinizi güncel tutun

Bu ilk ve en önemli adımdır. Sayfanızdaki mevcut içeriği, üç yıl önce değil, bugün markanızın doğru bir temsili olması gerektiği için güncellemelisiniz:

-Bu, profil fotoğrafınızı bugün olduğunuz kişi gibi görünecek şekilde güncellemek anlamına gelir. Temiz bir arka planla profesyonel bir vesikalık fotoğraf çekin veya markanızın rengini kullanın.
-Bir arka plan fotoğrafı ekleyin. Bu bir harekete geçirici mesaj, hizmetlerinizin bir listesi veya web siteniz olabilir.
-Başlık açıklamanızı güncelleyin. Sadece iş unvanınızı eklemeyin – insanlara ne yaptığınızı, nasıl ve kimin için yaptığınızı söyleyin.
-İçerik oluşturucu modunu açın — odak ve uzmanlıkla ilgili temel konularınızı ekleyin

2. Hoş geldin videosu veya ses kaydı ekleyin

Evet, artık profil resminize bir video ekleyebilir ve ayrıca profil sayfanızda yaşayan sesli bir selamlama kaydedebilirsiniz. Bu, birisinin sizinle sanal olarak tanışmasına, kişiliğiniz hakkında bir fikir edinmesine ve sayfanızdan ne bekleyeceğinizi öğrenmesine olanak tanır.

3.  Öne çıkan gönderileri kullanın

LinkedIn’de içerik paylaşmaya başladığınızda, gönderilerinizi “özellikli” gönderilere dönüştürebilirsiniz, bu da belirli gönderilerin profil sayfanızda görünmesini sağlar. Değerli bilgiler içeren veya düşünce liderliğinizi sergileyen içerik yayınlarsanız, sayfanıza ilk kez gelen herkesin erişebilmesi için bunu öne çıkarın.

4. Kendinizi “hakkında” bölümünde anlatın

Bu bölümde yalnızca uzmanlığınızı ve kimlik bilgilerinizi listelemeyin. Kim olduğunuz hakkında daha fazla bilgi edinmek için potansiyel izleyiciler için “hakkında” bölümünü kullanın. Nasıl değer kattığınızı ve ideal hedef kitlenize nasıl yardımcı olduğunuzu gösterin. Ayrıca bu bölüme web sitenizin bağlantılarını ve doğrudan iletişim bilgilerini eklemenizi öneririm.

5. Deneyiminizi en üst düzeye çıkarın

LinkedIn, deneyiminize destekleyici medya dosyaları eklemenize olanak tanır. Bu video, resimler, podcast bölümleri, sertifikalar, vaka çalışmaları, sunumlar şeklinde olabilir, adını siz koyun – deneyiminiz sırasında yaptığınız işin sosyal kanıtını sağlayabilecek her şeyi ekleyebilirsiniz.

6. Bir bülten oluşturun

LinkedIn’deki harika ve nispeten yeni bir özellik, platformda kendi abonelik tabanlı bülteninizi oluşturma yeteneğidir. Odak alanınızı seçin ve mevcut takipçileriniz ve abonelerinizle paylaşmak için haftalık veya aylık bir bülten oluşturmaya başlayın. Bu aynı zamanda düşünce liderliği kazanmanıza ve platformdaki diğer üyeler tarafından keşfedilmenize de yardımcı olur.

7. Tavsiye isteyin

LinkedIn, sizinle çalışma deneyimine sahip diğer platform kullanıcılarından tavsiye istemeyi kolaylaştırır. Sizinle çalışmak konusunda harika bir deneyime sahip geçmiş müşterilere ulaşmaya başlayın ve bir öneri isteyin. Ayrıca tavsiyelerde bulunmalısınız – sonuçta bir topluluktur.

Bu yedi adımla, çevrimiçi markanız hakkında daha güvende hissetmeye başlayabilir ve markanızı LinkedIn ağı genelinde güçlendirmeye başlayabilirsiniz. Ancak daha da önemlisi, doğru kişileri, markaları ve şirketleri profilinize çekmeye başlamak için çevrimiçi bir aramanın artık siz ve markanız hakkında güncel ve doğru bilgiler üreteceğini bileceksiniz.

 

Kaynak: www.entrepreneur.com