İçeriğinizi mobile optimize etmek için 3 etkili yöntem

2017’de tüm internet trafiğinin %50,3’ünü oluşturan mobil trafik, 2018 yılında %52,2’ye yükseldi. Hal böyleyken içeriğinizi mobile optimize etmek hiç olmadığı kadar değerli ve önemli hale geldi.

Mobil cihazlardan alınan trafiğin yakın gelecekte masaüstünün çok daha üstüne çıkacağı tahmin ediliyor. Aşağıdaki grafikte Asya pazarından alınan istatistiklere ulaşabilirsiniz. Geleneksel bilgisayarlar, yerini akıllı telefonlara ve tabletlere bırakıyor.

Kullanıcıların mevcut internet kullanım alışkanlıkları, çevrimiçi içerik üreticileri ve yayıncıları için pek çok anlam ifade ediyor. Bunlardan ilki, şüphesiz, içeriklerin mobile optimize etme gerekliliği.

Fark ne?

Mobil dostu içeriklerin en temel farkı, mobil cihazlarda rahatlıkla açılabilir ve okunabilir olması. Güzel olan şu ki, içeriğinizi mobile optimize etmek sandığınızdan daha kolay.

İzlemeniz gereken adımları sizin için derledik.

Mobil İnternet kullanıcıları hakkında bilmeniz gereken ilk şey: Çoğu, içeriğe yalnızca göz atıyor.

Bu, içeriğinizin yalnızca maddelerden oluşması gerektiği anlamına gelmiyor. Böyle bir yöntem içeriğinizin tamamını okumaya hevesli kişileri görmezden gelmek anlamına gelebilir.

Bunun yerine, cümleleri ve paragrafları daha kolay okunur hale getirmek için içeriğinizin yapısı üzerinde çalışabilirsiniz. Böylece içeriğinizin, aşağıda gösterildiği gibi, mobil bir web tasarımına uyumlu olmasını sağlayabilirsiniz.

Şu basit yapıyı izleyebilirsiniz:

  • Başlık: İçeriğinize kısa ve etkili bir başlıkla başlayın. Web kullanılabiliriliği uzmanı Jakob Nielsen’e göre ideal başlık 5 kelime ve 34 karakterden oluşmalı.
  • Özet (ya da spot): İçeriğinizin ilk paragrafı, okuyucuyu içeriğinizde tutmak için belki de tek şansınız. Açık, oyalayıcı olmayan ve çekici bir spot, okuyucuya hem güven verir hem de içeriğin devamı için heveslenmesini sağlar.
  • Gövde: Ve son olarak içeriğiniz neyle alakalıysa, tüm detaylara bu bölümde yer verirsiniz.

İçeriği parçalayın

Hiç kimse koca bir metin yığınını okumak istemez. Özellikle mobil kullanıcılar için belli bir limitin altındaki içerik her zaman daha okunabilirdir. Dolayısıyla yapmanız gereken, metni küçük lokmalara bölüp hazmını kolaylaştırmak…

Bunu etkili şekilde yapabilmek için birkaç seçeneğiniz var.

  • Alt başlık kullanmak:Alt başlıklar içeriğinizi yalnızca küçük parçalara bölmekle kalmaz aynı zamanda okuyucuya ilgisini çeken noktalara odaklanabilmesi için yardımcı olur. Böylelikle hem metnin tamamını okuyan, hem de yalnızca göz gezdiren kullanıcılar için okunması rahat bir içerik sunabilirsiniz.

  • Görseller kullanmak:Görseller, metni aynı alt başlıklar gibi böler. İlgili paragrafla ilgili bir alt metin içeren görseller kullanmak, okuyucunun içerikte zaman geçirme oranını büyük oranda arttırıyor.

  • Madde işaretleri kullanmak:İçeriğin tamamında olmamak kaydıyla madde işaretleriyle bölünen cümleler, yine metnin hazmını kolaylaştıracak ve ifade gücünü arttıracaktır.

Yalın cümleler ve kısa paragraflar kullanın

Kısa paragraflar, okuyucunun içerikten ürkmemesini sağlar ve paragrafların ana fikrine odaklanılabilmesine yardımcı olur. Böylelikle mobil cihaz kullanıcıları metni daha kolay hazmedebilir.

Örneğin 70 kelimelik bir paragraf normal şartlarda pek uzun görünmeyebilir. Ancak mobil cihazlarda bu sayı hayli yüksektir. Önemli olan içeriğin uzunluğu değil, kısa ve uzun bölümler arasında bir ritim oluşturabilmek.

Yazar Gary Provost bu durumu şöyle açıklıyor:

İçeriğinizi mobile optimize etmek: Özet

Mobil cihazlar internet trafiğini ele geçirmeye devam ediyor. Bu durum, içeriğinizi mobile optimize etmek konusunda bazı önlemler almanız gerektiğini gösteriyor. İçeriklerinizin daha etkili ve uzun ömürlü olabilmesi, günümüzde mobil kullanıcılara ne kadar hitap edebildiğinizle doğru orantılı.

İçeriğinizi mobile optimize etmek tabii ki kaliteden ödün vermeniz gerektiği anlamına gelmiyor. Etkili ve kaliteli bir içerik, temel yapı taşlarını kaybetmeden mobil cihazlar için daha elverişli hale getirilebilir.

Kaynak: business2community.com