Dürüst olalım, sinema filmleri için sosyal medya pazarlaması bu güne kadar biraz sıkıcıydı. Birkaç banner, bir Youtube fragmanı ve Twitter’dan anlıyorlarsa belki birkaç #hashtag. Ancak yaratıcı olarak kullanılırsa sosyal medyanın etkilerinin sınırı yoktur.
Peki sosyal medya neden bu kadar önemli? İnternet kullanıcılarının %67.5’i Facebook, Twitter, Instagram, Linkedin ve Pinterest gibi sosyal medya kanallarını oldukça aktif bir şekilde kullanıyor. Bu platformların görsel kısmı düşünüldüğünde, film pazarlamacıları yaratıcı olarak değişik türde izleyecilere ulaşabiliyor. Üstelik bu trend sürekli olarak büyüyor. Statista 2019 yılına geldiğimizde 2.44 milyar insanın sosyal medya kullanmasını bekliyor.
Yaratıcı pazarlamacılar, özellikle de sinema endüstrisinde çalışanlar için çok büyük bir potansiyel var. Zoolander 2 ve Deadpool filmleri sinema pazarlamasının kurallarını tamamen değiştirdi. Sosyal medyada ses getirerek pazarlamanın nasıl bambaşka bir seviyeye taşındığını gösteren 7 sıra dışı sosyal medya stratejisi dikkatimi çekti.
Deadpool ve Zoolander 2 filmlerinin sosyal medyada nasıl ses getirileceği konusunda size öğretebileceği 7 sırrı keşfedin
Deadpool filmi vizyon tarihinden çok önce dikkatimi çekti. Sebebi sadece fragmanından dolayı değildi. Yaratıcı bir pazarlama ekibi, başrol oyuncusu ve sınırlamanın olmadığı içerik destekli üzerinde çok düşünülmüş bir medya stratejisi buna sebep olmuştu. Peki sonuç neydi? CNBC’ye göre film fragmanlarında “beğeni butonu”na tıklayan insanların oranı 00.02-00.06 arasındayken Deadpool’da bu oran 1.04’e fırlamış. Bazıları Deadpool’un “viral” kelimesinin hayatımıza girmesinden beri gerçekleşen en başarılı sosyal medya hikayelerinden biri olduğunu söylüyor.
1. Marka tanıtımı için aktörleri (ekip üyelerini) kullanmak
Film tanıtımı yapılırken başrol oyuncusunu kullanmak oldukça mantıklıdır. Ryan Reynolds Deadpool karakteriyle ayrılmaz bir bütün oldu ve sosyal medya kanallarından bütün kampanyanın tanıtımını yaptı. Daha çok ses getirmek ve milyonlarca hayranını eğlendirmek için Twitter, Instagram ve Facebook hesapları açtı. Ryan işini oldukça ciddiye aldı ve filmin resmi sosyal medya hesaplarından daha aktif olmaya başladı.
Deadpool karakteri ve sosyal medyanın özgürlüğü düşünüldüğünde, Reynolds ve ekibinin klasik medya kanalları normlarının aksine içeriğin R-rated (18 yaşından küçüklere uygun olmaması) olması konusunda endişe etmesine gerek kalmadı.
Bu stratejiyi her firma kullanabilir. Çalışanlarınızın hem çalışma saatleri içinde hem de dışında markanızı temsil etmesi sizin için faydalı olur. İşle ilgili olmayan içerikler paylaşmak da alternatif bir yöntem olabilir. “Kamera arkası” görüntüler paylaşarak hedef kitlenizi kendi dünyanıza dahil edin. Bu görüntüler doğum günü kutlamalarından şirket gezilerine kadar her şeyden oluşabilir. Çalışanlarınızı sosyal medyada aktif olmaları için teşvik edin. Ne kadar yaratıcı olurlarsa bir o kadar ilgi çekici olurlar!
2. Provakatif iyilik | Özgün ortaklıklar yaratın
Sürpriz unsurlar bir etkinliği duyurmada her zaman yardımcı olur, özellikle de bu etkinlik iyi bir amaç için yapılıyorsa. Deadpool, İngiliz yardım derneği Ballboys ile iş birliği yaparak esprili bir yaklaşımla testis ve göğüs kanseri kampanyası başlattı. Aşağıdaki videoda Marvel karakteri kendine dokunma teknikleriyle sağlık bilinci aşılamaya çalıştı. Ve bunda başarılı da oldu. İnsanlar tartışma yaratan bu videoyu paylaşmaya başladı. Markanızı tanıtmak ve sıra dışı yollarla hedef kitlenizi büyütmek için her zaman ilgi çekici iş birliği fırsatları arayın.
3. Tamamen özgün Marvel | Benzersiz R-rated içeriği
Bu filmin tanıtımını diğer Marvel filmlerinden çok farklı kılan şey ise, R-rated – 18 yaşından küçüklere uygun olmayan – içeriğin kullanılması oldu. Bu sayede mizaha ve şaşırtmaya dayalı bir kampanya oluşturuldu. Çoğu zaman yaratıcı fikirler film yapımcılarına kolay kolay gelmez. Genellikle önceden birçok kez test edilmiş yöntemlerin kullanıldığı yerleşmiş bir promosyon sistemi vardır. Çok büyük paralar söz konusu olduğu için film pazarlamacıları test edilmiş ve denenmiş yöntemlerin dışına çıkmaya korkar. Ancak Deadpool’un pazarlama ekibi bu yerleşmiş sınırları kaldırarak yaratıcı ve özgün içeriklerle sosyal medya hayranlarının dikkatini çekmeyi başardı.
4. Moda Haftası şu an çok popüler | Offline kampanyalar & İyi zamanlama
Zoolander 2’ye geçtiğimizde, bu devam filmi internette çok ses getirerek muhteşem bir dönüş yaptı. Paris Moda Haftası’na davetsiz giderek bütün moda endüstrisini olaya dahil etmekten, Derek Zoolander’ın kişisel Instagram hesabına kadar birçok yöntemle Ben Stiller ve pazarlama ekibi bir süreliğine sosyal medyayı salladı.
Ben Stiller ve Owen Wilson 2015 Paris Moda Haftası’nda sahneye çıkarak herkesi şaşırttı. Burası pazarlama çalışmalarına başlamaları için harika bir yerdi. Oldukça şaşıran insanlar bu gerilla pazarlama kampanyasını çok sevdi ve sosyal medyada hızla yayılmasını sağladı.
Ben Stiller daha da ileriye giderek Paris Moda Haftası’nda ünlü Vine kullanıcısı Jerome Jarre’ın telefonunu “çaldı” ve 34 milyon döngü elde etti. Ben Stiller bunu planlayarak yapıp yapmadığını açıklamadı ama her halükarda sonuç harika oldu.
Bunun yanında, Zoolander’ın geri dönüşü mükemmel bir zamanlamayla oldu. Moda endüstrisinin son zamanlardaki sosyal medyaya olan düşkünlüğü sayesinde Ben Stiller bir taşla iki kuş vurdu. Dahası, moda dünyasındaki insanlar ana karakterin sadece kendini düşünen biri olmasını kendileriyle oldukça bağdaştırdı.
Sürpriz olan şu ki, markanızı offline yerlere taşımanız sosyal medyada ses getirmenizi sağlayabiliyor. Çünkü eğlendirilmiş kitlelerin döndüğü yer sosyal medya oluyor. Hem Zoolander hem de Deadpool sinema ve gerçek dünya arasındaki çizgileri bulanıklaştırdı. Karakterlerini offline kampanyalara dahil ederek ve hatta röportajlara yollayarak herkesin dikkatini çekmeyi başardılar.
5. Çok ama çok saçma derecede güzel insanlar | Ünlüleri ve endüstriyi dahil etmek
Ben Stiller’ın asıl amacı ilk filmin hayranlarını dahil etmek ve üzerine yeni hayranlar çekmekti. Bu imkansız gibi mi gözüküyor? Yaratıcılık bu endüstride anahtardır.
Kendi deyimiyle “Dünyanın 1 numaralı erkek modeli” ünlülerin katılımını teşvik ederek onların hayran kitlelerine ulaştı ve kalplerini kazandı.
Birçok ünlü isim Zoolander 2’ye dahil oldu, bu da tüketicilere filmi izlemeleri için daha çok sebep verdi. Ben Stiller sosyal medyada ses getirebilmek için, moda ve pop endüstrilerinin dışındaki etkili isimlerle de etkileşimde bulundu. Biraz önce bahsettiğimiz milyonlarca takipçisi olan Vine fenomeni Jarome Jarre bu isimlerden biri.
6. Benimle oyna | İnteraktif içerik
Hayranlarınızla etkileşime girmek onların ilgisini çekmenin en etkili yollarından biridir. Özgün bir yaklaşımla Zoolander’ın pazarlama ekibi interaktif bir web sitesi, namı diğer fotoğraf kabini, kurarak hayranların meşhur “çelik mavisi” pozu canlandırmaları sağlandı.
Bu tür deneyimler takipçilerinizi daha kişisel bir şekilde eğlendirir. Bu filmle ilgili en iyi kısımsa 90’lı yıllarda çekilmiş bir filmin devamı olmasına rağmen selfie seven kitleyi yani Y kuşağını kendine çekebilmesidir.
Evet, fragmanlar çok havalı olabiliyor. Ama bu günlerde fragmanlar izleyici çekmek için yeterli olmuyor. Modern teknoloji göz önüne alındığında, markanız hedef kitlenizle etkileşemize geçecek şekilde bir içerik üretebilir.
7. Bizimkiler nerede? | Doğru platformu seçmek
Ben Stiller’ın kullandığı başlıca sosya medya araçlarından biri Instagram’dı. Instagram çok sayıda süper modelin hayatlarını binlerce takipçiyle paylaşmasıyla popüler olmuş görsel odaklı bir platformdur. Ben, kendi kişisel hesabını Derek Zoolander’e dönüştürerek bu platformu sosyal medya megafonu olarak kullandı.
Doğru sosyal medya platformlarını seçmek pazarlama çalışmalarınızda size yardımcı olur. Tüketicilerinizin nerelerde “takıldığını” öğrenin ve seçtiğiniz sosyal medya platformuyla özgün bir yaklaşım üretin. Sosyal medyada ses getirmek istiyorsanız o halde sizi durdurabilecek çerçeveleri unutun. Gidin ve deneyimleyin!
Son sahne
Bu iki film de sosyal medyada ses getirmek amacıyla kesinlikle birtakım ezber bozan stratejiler uyguladı. Umarım bu tavsiyeler sizi ortalamanın altı pazarlama çalışmalarının olağan sınırlarını kaldırmaya ve interneti yenilikçi ve ilgi çekici içeriklerle doldurmaya teşvik eder. Rakiplerinizin neler yaptığına bakın ve kendinizi farklı kılmak için yeni yollar yaratın. İnsanlar eğlenmeyi ve şaşırmayı sever. Yaratıcı yöntemler her zaman sizi daha yükseklere taşır.
Kaynak: http://blogs.teradata.com