Danışmanlık zor zanaat!

Nesteren Şencan Görgülü

Türklerin hizmet satın alma kültürü hakkında bir araştırma yapılmış mı, doğrusu bilmiyorum. Ancak gördüğüm kadarıyla, adına kültür diyebileceğimiz bir anlayış ve prensipler dizisi pek de oluşmamış memleketimin insanında.

Atalarımız Orta Asya’nın mitoloji kahramanlığından gelip hangi arada sığ bir ticari zihniyetin içinde boğulup gitti, bende ciddi bir merak konusu…
Biz Türkler için satın alabileceğimiz en güzel şeyler bizim olmalı. En güzel giysiyi almalı, en iyi tatile biz gitmeliyiz, diz üstü bilgisayarlarımız, cep telefonlarımız, arabalarımız, ofislerimiz, reklamlarımız hepsi hepsi en iyisi olmalı. Buraya kadar iyi, ama paramız en iyisine yetmiyorsa, en iyinin taklidini almak konusunda kendimizi hiç de rahatsız hissetmeyiz.

Tabii bazen taklidini alamayacağımız, yaptıramayacağımız şeyler de oluyor hayatımızda, mesela ucuz olsun diye bir fikrin taklidini satın alamayız! Belki bu yüzden fikir meselesine de biraz mesafeli yaklaşırız zaten; çünkü yaratılacak fikrin oluşmasına katkıda bulunmamız gerekir, fikrin faydasına inanmamız gerekir, fikrimizle bütünleşmemiz gerekir, fikri satın almak için kendimizi parçalamamız gerekir, fikrin inşasını gerçekleştiren partnerimize sevgi ve saygıda kusur etmememiz gerekir… oy, oy, oy…almayız daha iyi!

İşte sevgili dostlar, biz taklidi yapılamayan fikirler kulvarında on yılı aşkın bir süredir pazarlama danışmanlığı yapıyoruz. Yaptığımız işi pazarlamacılık, reklamcılık, halkla ilişkilercilik gibi “cilik” “cılık” işlerle karıştırmamanız için lütfen özellikle hakkımızda ve kavramlar bölümümüzü bir okuyunuz…

Görüşmek üzere,