Ani tasarruf pazar kaybettirir

Ani Tasarruf pazar kaybettirir (11 Kasım 2008 Dünya Gazetesi)

Kriz dönemlerinde firmaların doğal bir refleks olarak giderlerinden tasarruf etme eğilimine girdiklerini belirten uzmanlar, bu davranışın işletmeyi korumaya yönelik bir tepki olduğunu belirtiyorlar. Bununla birlikte, tasarruf şeklini ve yerini doğru belirlemeden atılacak adımların da zaman zaman firmalara yarardan çok zarar getirebileceği konusunda uyarıyorlar.

İşletmelere pazarlama stratejisi ve pazarlama süreci yönetimi konusunda danışmanlık hizmetleri sunan Portakal Pazarlama Danışmanlığı’nın yönetici ortağı Nesteren Şencan Görgülü, normal dönemlerde pek üzerinde durulmayan verimlilik ve tasarruf konusunun, durgunluk ve kriz ortamında alelacele gündeme getirildiğini, ani ve düşünülmeden alınan tasarruf önlemlerinin ise zaman zaman firmalara pazar kaybettirdiğini dile getiriyor.
“İçinde bulunduğumuz durgunluk, hatta kriz olarak nitelendirilebilecek ortamda, herkesin dilinde giderleri kısmak var. Bu son derece doğal bir davranış. Ancak durgunluk veya kriz ortamlarında da ticari faaliyetin sürdüğünü unutmayalım. Yüzde 3’ler civarında tahmin edilen büyüme oranı sıfır bile olsa Türkiye’de 2009’da da yine 900 milyar YTL civarında bir hasıla yaratılacak” diyen Görgülü, bu dönemlerde akıllı hamleler yapabilenlerin ayakta kalacağını söylüyor. Görgülü’ye göre akıllı hamleyi yapabilmek için de bir ürün veya hizmeti satın alma kararını kimlerin hangi dürtülerle verdiğinin çok iyi analiz edilmesi gerekiyor. Böylece satın alma kararı üzerinde etki yaratan pazarlama faaliyetleri korunup geliştirilirken, hiçbir etki yaratmayan ve aslında kriz olmasa da durdurulması gereken faaliyetlerden de vazgeçilmesi mümkün oluyor.

Portakal’ın yönetici ortağı Nesteren Görgülü, pazarlama sürecinin günümüzde artık ürün geliştirme aşamasından başladığını, ancak çoğu firmanın pazarlamayı hâlâ yalnızca reklam-promosyon faaliyeti olarak algıladığını ve bunu sadece pazarlama departmanının işi olarak gördüğünü belirterek, bu düşünceyi aşabilenlerin yaşanan krizi de atlatacağını ifade ediyor:
“Karar verici veya müşteri; ne dersek diyelim, satın alma kararını duygusal bir takım saiklerle verir. Bu hem son tüketiciler, hem de sektörel satın almalar için geçerlidır. Çünkü her karar verici birbirine benzer niteliklerde ve fiyatlarda onlarca, hatta yüzlerce alternatif arasından kendisine uygun olanı seçer. Ama bu seçimde neyin rol oynadığından çoğu kez firmaların haberi yoktur. Firma yöneticileri genellikle ‘ürünümüz iyi ondan tercih ediliyoruz’ diye düşünürler, ama aslında kararın arkasındaki gerçek duyguyu bilemezler. İşte bu duyguları veya güdüleri tespit edebilmek bizi gerekli şeylerle gereksizleri ayırma noktasına götürebilir.”

Bazen üründeki bir özelliğin, bazen satış noktasının, bazen satış ekibinin, bazen yalnızca müşteriyle kurulan doğru ilişkinin firmaları başarıya taşıyabildiğinin altını çizen Görgülü, pazarlamaya böyle bakıldığında işletmelerin çok büyük kaynak tasarrufu sağlayabileceğini ve kaynaklarını doğru yöneterek krizi atlatabileceğini söylüyor.

Durgunluk döneminin kaynakları verimli kullanmayı öğrenmek için iyi bir fırsat yarattığını belirten Görgülü, Portakal Pazarlama Danışmanlığı’nın yaşanılan süreçte daha da önem kazanan iki temel hizmet paketi sunduğunu anlatıyor;
“Pazar analizi çalışmasında; pazar ve müşteri gereksinimlerini bire bir hizmet verdiğimiz firmanın pazarında, pazardaki karar vericilerle çalışarak analiz ediyoruz. Çalışmanın sonunda ortaya çıkan objektif bilgiler, hizmet verdiğimiz firma için en uygun stratejinin geliştirilmesine olanak veriyor. Doğrudan doğruya pazarlama harcamalarında tasarruf ve etkinlik sağlamaya yönelik bu hizmet, hem mevcut ürün ve hizmetler için, hem de pazara sunulması düşünülen, yeni ürün ve hizmetler için kullanılabiliyor. İkinci hizmetimiz ise firmalara kendi pazarlarında pazar ve müşteri gereksinimlerini nasıl tespit edebileceklerini öğretmek. Yani isteyenler için balık tutuyoruz, isteyenlere de balık tutmayı öğretiyoruz. Her iki durumda da firmalar bir yandan gereksiz faaliyetlerin önüne geçerek, bir taraftan da pazarlama sürecini etkinleştirerek ciddi kazançlar sağlayabiliyorlar…”